Panik Atak
- Şebnem Kartal
- 5 Kas 2024
- 3 dakikada okunur
Panik atak, ortada herhangi bir tehdit; endişe veya korku duymak için sebep yok iken aşağıdaki semptomlardan en az 4 tanesinin yaşandığı bir psikolojik rahatsızlıktır.
Panik atağın belirtileri
- Korku, kaygı, çaresizlik hissi,
- Nefes almakta güçlük,
- Çarpıntı,
- Göğüste sıkışma ve ağrı,
- Karın ve mide bölgesinde ağrı,
- Kalp krizi geçiriyorum hissi, kalp çarpıntısı,
- Dizlerinin bağının çözülmesi hissi,
- Uyuşma, karıncalanma,
- Baş dönmesi, bayılacak gibi hissetme, düşecek gibi olma duygusu,
- Deliriyorum hissi,
- Ürperme, ateş basması,
- Bulantı hissi,
- Ölüm korkusu, öleceğini hissetme,
- Sersemlik hissi,
- Terleme, titreme,
- Mide problemleri, aniden tuvalete çıkma isteği,
- Denetimini yitirme ya da çıldırma korkusu,
- Kendilerini ve başkalarını tuhaf hissetme durumu,
- Gerçek dışılık, kendine yabancılaşma diye özetlenilebilir.
Panik atakta ortada gerçek bir tehdit ya da kaygı, korku yaratacak bir durum yoktur. Bazen de çok basit bir sorun çok abartılı bir tehdit gibi yaşanır. Ancak kişi gerçekten çok ciddi bir tehdit var gibi bedeninde birtakım sinyaller, semptomlar hisseder. Tehditler sahte fakat kişinin yaşadıkları tamamen gerçektir. Bir kez panik atak yaşayan insanlar bir daha geçirirsem diye korkarlar.
İnsanlar bu deneyimlerinden tamamen kurtulmak için tehdit edici durumlardan uzaklaşmaya çalışırlar. Örneğin; dışarıya çıkmaz, toplu taşımaya binmez, iş hayatlarını bırakır ve sosyalleşmezler. Evde yalnız kalmak da yardım alamayacak olmak bakımından tehdit edicidir. Dışarıda olmak da tehdit edicidir.
Panik atak aniden durduk yere ortaya çıkabilen bir durumdur. İlla tetikleyici bir stres faktörü olması gerekmez. Panik bozukluk ise tekrarlayan panik atakların oluşturduğu bir hastalıktır.
Panik atak genellikle 5 dakika ile yarım saat arası sürer ve sonra geçer. Bazen kısa bir süre sonra tekrar edebilir. Bazen ise insanların hayatı boyunca birkaç kez yaşanır ve bir daha hiç görülmez.
Panik atakla birlikte diğer ruhsal bozukluklar ve medikal problemler de gözükebilir; depresyon, kaygı bozukluğu, agorafobi ya da başka çeşitli fobiler, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, OKB, fiziksel rahatsızlıklar, kalple, solunumla ve mide barsakla ilgili sorunlar…
Panik atak yaşayan kişiler bir süre sonra kendilerini yatıştırabilmek amacıyla sigara, alkol ve madde kullanmaya kadar gidebilirler. Panik atağınız varsa bu tarz önerilerde bulunan kişilerden uzak durmalısınız çünkü bu tarz öneriler sorunu arttırmaktan başka bir işe yaramaz.
Panik atak belirtileri tedavi olunmadığında kalp hastalığına yol açmaz ama eğer kalp hastalığı varsa bunu kötüleştirebilir. Panik atak ölüyorum hissi yaratsa da bugüne kadar panik ataktan ölen birisi tespit edilmemiştir.
Panik atağı olan kişiler başıma kötü bir şey gelecek endişesiyle fiziksel aktivitelerden kaçınırlar. Çünkü fiziksel aktivite vücuttaki bazı sinyalleri tetikler. Örneğin; merdivenleri hızlı çıkmak kalp atışlarını arttırır. Bunu hisseden kişi kalp çarpıntım arttı diye düşünerek nefes darlığı yaşayabilir. Nefes darlığının arkasından da diğer semptomlar tetiklenebilir.
Panik atağın genetik faktörler dışında çevresel faktörlerden de kaynaklandığı bilinmektedir. Psikolojik ve fiziksel travmalar, fobiler, boşanma, yaşam değişiklikleri, post stres travma bozukluğu, fiziksel rahatsızlıklar gibi sorunlardan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Bazen panik atak gece uyku sırasında gelebilir. Bu durumda kişiler yeniden uyumakta güçlük çekebilirler. Bu sık görülürse panik atakta görülen semptomları daha da artırabilir.
Panik atağı olan bir yakınınız varsa ona nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Onun yanında olmak, sıkıntılarını dinlemek, güvenli ve sakin bir yere götürmek, ses, görüntü gibi uyaranlardan uzak tutmak, eğer geceyse ışığı loş tutmak, yaşadığının geçici bir sorun olduğunu, daha önce de yaşadığını ve geçtiğini hatırlatmak, derin nefes alıp vermesini sağlamak ve onunla birlikte nefes alıp vermek…
Panik atağınız varsa aşağıdaki nefes egzersizini yapabilirsiniz.
İçinizden dörde kadar sayarak derin bir nefes almak yine dörde kadar sayarak nefesinizi tutmak sonra dörde kadar sayarak nefesinizi vermek. Burada amaç eşit sürelerle nefes almak tutmak ve vermektir.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın,
Şebnem Kartal
Uzman Psikolog – Yazar
Kommentare